6 Kasım 2008 Perşembe

"İçim Acıdı" (hükümsüzdür)


Aslında "gerçekçilik" olarak dün geceden çıkan Fener'in umutlarını Porto ve D.Kiev maçlarına taşıması. "Gerçeküstü" olan ise ise Arsenal deplasmanından 1 puan çıkması. Defans arasında 2 pas yapıp 3. pası orta sahaya iletip 4. pasta topu rakibe veren replik dün akşam dakikalarca tekrarlandı durdu. Gallas, Adebayor, Rosciky, Eduardo, Walcott sakat. Diaby ve Bacary Sagna Wenger'in yanında. Fanatik'in "bunun üzerine bir Porto şarabı içilir" başlığını atabilmem için benim yukarıdaki başlığı kaçan galibiyete atmış olmam gerekirdi. Adamın ağzından burnundan gelir o şarap "Güzel Marmara " misali. Son 3-4 yıllık deplasman maceralarında dahi Fenerbahçe gazeteye kayıp ilanı vermek durumunda kalmamıştı. "Kimliğimi Kaybettim Hükümsüzdür". Skorlardan dolayı bu kimlik biraz aşınsa da maç sonu DHL yapıp gönderdiler Kadıköy'e. Anlayacağınız gazeteye kayıp ilanı vermeye gerek kalmadı. Milan'a 3-1, Schalke'ye 2-0, PSV'ye 2-0, Man United'e 6-2, Lyon'a 4-2...Dünkü kimlik bunalımı kadar ağır bir bunalımı bu maçların hangisinde yaşamıştık? Londra'dan o kimliği bulanlar da DHL yapmasınlar çünkü aşırı yıpranmış durumda. Deplasmandaki 0-0'lık Arsenal beraberliğinden sonra yazıya girişimize bakar mısınız? Dün akşam maçı seyrederken Daum zamanındaki Lyon maçı geldi aklıma. Ve karşınızda Coupet'li, Malouda'lı, Cris'li, Govou'lu, Essien'li, Ben Harfa'lı, Abidal'lı, Nilmar'lı, Diatta'lı, İmdat'lı, Yeter'li Lyon. Diğer köşede Rüştü'lü, Luciano'lu, Servet'li, Özat'lı, Tuncay'lı, Serhat'lı, Marco'lu, Selçuk'lu, Alex'li, Deniz'li, Balcı'lı Fenerbahçe. Lyon'un 90+4 ve 90+6'da Nilmar'la gelen gollerini bir kenara koyalım. 6'lı bardak hediyeli Man United maçından da yukarıdaki isimlere -daha doğrusu 04-05 yılı kadrosuna- PVH, Yozgatlı, Akyel, Serhat Akın ve Turacı'yı ekleyelim. Bu kadro Lyon, hatta United maçından sonra sıfır puan ve 10 gole rağmen (iki takımın kadrosuna karşı) kayıp ilanı vermiyorsa bu kadronun yukarıda sıraladığım Arsenal'e karşı kimliğini kaybetme hakkı hiç yoktur. Olmamalıdır. Fener 4 senede değil 1 senede buralara gitmemelidir. Fakat ne yazık ki dün seyrettiğim Fenerbahçe, 1 puan almak için içimi acıttı. Yarı sahayı geçemeyen, top ayağına geldiğinde Alex'in olmadığını hatırlayan, ulan bizim işimiz değil ki bu tarzında hareket eden bir yapı seyrettik durduk. Ne takıma, ne Aragones'e hiçbir eleştirim yok. 1 puanın tadını çıkarsınlar. İsteyen Porto şarabını içebilir...Ama biz ziftin pekinin yanında Bone* şarabı tercih ediyoruz. (*Trakya'da bir dikişte içiebilene madalya verilen Güzel Marmara'dan çok daha ucuz sirke kıvamında sofra şarabı)