17 Eylül 2008 Çarşamba

Komplo Teorisi


Lugano'nun pozisyonunu çok tartışacak olan biziz Emre Tilev başka kimse tartışmayacak. Biz derken siz tartışacaksınız. ŞL'de 90. dakikada böyle bir penaltının verilmesi değil verilmemesi normal. Normal olmayan çok şey var ama o normal olmayanları Aziz Yıldırım değerlendirecektir. Şşşşşşşş. Tabi biraz daha sessiz olursak. Biz yazmaya başlasak sabaha kadar yatamayız. Bizim Platini ve Fransız hakemle ilgili komplo teorilerimiz buruşturulup çöpe atıldı.


" 2-3 sene öncesinin Avrupa'daki Fener'ini bekliyorum. Top oynamaya çalışan, pozisyon da bulan ama bunları değerlendiremeyip maçı da daha iyi oynamasına rağmen hediye eden. " dediydik.


"Daha iyi oynamasına rağmen" bölümünü tutturamadık ama aşağı yukarı beklediğimiz gibi oldu. Bu kadar basit hata tenis maçında oluyor ancak.


Bu işi en iyi bilen Meira oldu. Ne demişti Meira "Gözünüzde büyütmeyin".

Yazılacak çok şey var ama yazılmayacak. Ben şunu diyerek sözlerimi bitirmek istiyorum. Başkan haklı. "Özellikle bu ülkede bir kulübün başkanının futbolu herkesden iyi bilmesi gerekir. Hele bu kulüp Fenerbahçe ise. Bereket sorun yok başkan futbolu iyi biliyor. Dünya futbolunun nerelere gittiğini de biliyor. Sen neyi yazıyorsun ulan"

Bir istatistik de Arsenal için


Arsenal'in ne zaman yolu geçmişin Sovyetler Birliği'ne düşer boynunu büker İngiltere'ye dönder.


CSKA Moscow 1-0 Arsenal (Ekim 17 2006)
Dynamo Kyiv 2-1 Arsenal (Ekim 21 2003)
Shakhtar Donetsk 3-0 Arsenal (Kasım 11 2000)
Spartak Moscow 4-1 Arsenal (Kasım 22 1999)
Dynamo Kyiv 3-1 Arsenal (Kasım 4 1998)

Samuel Etooooo


Samuel Eto'o "Scoring is only easy when the ball is in the net."

Gol atmak sadece topu ağlarda gördüğünüzde kolaydır.


THE REAL SAMUEL ETO’O

Favourite music : Cameroonian music. Rumba music,

Favourite film : Philadelphia.

Favourite actor/actress : Tom Cruise/ Penelope Cruz.

Favourite car : I’m not going to advertise, but I like cars and have more than one.

Favourite animal : I don’t have one.

Hobbies : Sleeping.

All the time? : No! I like to sleep, but I spend time with my family because there are many things to do. I’ve got three kids at eight, four and five months who need lots of attention.

Who would you like to be stuck in a lift with? My wife.

Most treasured possession : I love books. There are some very good Cameroonian writers on politics. I like to read them.

Favourite place : Douala, Cameroon. It’s a wonderful city. Please come. The people are good and friendly. The night life is there until the sun comes up. There are dangerous places, but it’s like that everywhere else in the world. The girls are great – very natural.

Platini ve Porto


http://theneretva.blogspot.com/2008/08/porto-ve-platini.html aynen böyle yazmışız zamanında. Bu akşamki maçın hakemi Platini'nin vatandaşı Fransız Berntrand Layec. Tesadüf olsa gerek. Özellikle taktir hakkının mevzu bahis olduğu pozisyonları dikkatlice seyredelim hep beraber. Bakalım neler olacak? Merakla bekliyoruz.

Hakemler hakkında


PL'de hakem polemiği başladı. City maçında hakem Mark Halsey Terry'i attı. Terry bu haftasonu oynanacak Man United maçında forma giyemeyecek. Hakem başı Keith Hackett'de bu adam kötü maç yönetmiştir ve hatalıdır dercesine Halsey'i Lig 2'de ki Chester maçına gönderdi. Alex Ferguson da çıktı dedi ki böyle bir şey bizim maçta olsaydı Halsey böyle bir muameleye maruz kalmazdı. Scolari de çıktı ve "Şaşırdım ama sevindim. Bu sadece İngiltere'de olur. Başka bir yerde hakem tanrı'dır. Federasyonda birileri hakemlerin tanrı olmadığını, aynen benim gibi ve oyuncular gibi hata yapabileceğini neyse ki biliyor" şeklinde yıkama yağlamasını yaptı. Halsey'de maçtan sonra haklıyım dedi. Jo'ya yaptığı hareket kırmızı karttı. Bir Terry, bir Jo, bir Alex, bir Scolari, bir hekem, bir federasyon, bir Halsey. Bunlar bu işi hiç bilmiyor canım. Hakemler falan. Terry'siz Chelsea işte öp başına koy be adam. Ama Alex Fergusun o kadar akıllı ve tecrübeli ki...Tilki mi desem kurt mu desem...Amaç o değil...Chelsea'ye de yenilirse daha 4 maçta en büyük rakiplerine karşı alınan 2 mağlubiyetin dayanılmaz ağırlığı...Sulu dereye götürür susuz getirir valla adamı...

Suni mi çim mi?

Suni çim tartışmalarında dikkatimi çeken bir konu var. Bütün uzmanları devreye soktuk, hepsine sorularımızı yönelttik. Sorulması gerekir mi? Tabi ki gerekir. Abdullah Gegiç'in dediği gibi "bilimin ipini bırakmayacaksın". Fener-Hacettepe maçı sona erdi ve Fener yenildi. Herkes Aragones, Can Arat ve Porto maçına döndü. Bu adamlar kobay mıdır? Değildir. E o zaman birisi de çıksın maçtan sonra suni çimde oynamanın doğal çimde oynamaktan ne gibi farkları var diye sorsun bir iki oyuncuya. Karate Kid Can diye bir meze yakaladılar ya açılacak yanına bir ufak. O zaman ben cevap vereyim. Toprak sahada da oynadım, çim sahada da oynadım, suni çimde de oynadım. Toprak sahada sürekli oynayıp çim sahaya çıktığınız zaman bu top sekmiyor diye garipsemeleriniz başlıyor. Havasını falan kontrol edersiniz topun:))) Zemin toprağa göre daha yumuşak olduğu için sizi daha da derinliklerine çeker. Hız kaybını hissedersiniz kendinizde. Daha fazla yorulur musunuz evet yorulursunuz. Ama çim saha ile toprak sahayı tartışmıyoruz. Ben severim toprak sahayı aslında. Özellikle yağmuru yemesine rağmen balçık olmayan toprak sahaları. Ne diyorum ben yahu...Çim sahadan suni çime çıkınca ise. Top daha da yavaşlıyor yere sekince. Bir miskinlik çöküyor insanın üzerine resmen. Hareketleriniz yavaşlıyor ve adelelere "süspansiyon" görevi doğal çime göre azaldığı için maçtan sonraki sabah adelelerinizde daha fazla yorgunluk hissediyorsunuz. Daha da hızınız azalıyor. Sanki ayaklarınızda pranga varmış gibi bir hisse kapılıyorsunuz. (Fener-Hacettepe maçında oynamayan ama 3 sahada da futbol oynamaya çalışmış theneretva) Hacettepe'nin Fener'i götürmesinde küçük de olsa bunun da etkisi olduğuna inanıyorum. Hakikatten kolay değil. Suni çimde oynamak değil yıllarını doğal çime verip suni çime çıkmak. Yadırgıyorsunuz. Hacettepe'nin bu küçük alışkanlığının ne derece etkili olup olmadığını iç saha maçlarını özellikle takip ederek cevaplamaya çalışacağız. Ama herhalde Hacettepe'nin bir Beşiktaş ya da Galatasaray maçını beklememiz gerek suni çim konuşmak için. Ya da Ankaragücü'nün.