29 Kasım 2008 Cumartesi

Eyt Babalar

Dereağzı'nda 10, 35 ve 71'de Batuhan 3 gol atmış PAF maçında. Maçı izleyen futbol hocası arkadaşımla bir iki kelam laf ettik Beşiktaş maçı öncesi. "Sahada 21 oyuncu var bir tane de Batuhan var. Diğer oyuncularla arasında bu kadar fark olabileceğini gözlerimle görmesem inanmazdım" demekte. Beşiktaş maçı koparınca diğerlerini ezercesine ve rakibi tahrik edercesine "eyt babalar be bugün ne top oynuyorum" diyerek sahada bağırarak dolaşmasını "18'lik beyaz Nouma'dır ne yapsa yeridir" şeklinde yorumlamak biraz Batuhan'a kötülük yapmak olur kanımca. Hadi sen cahilsin. Fener'den de bir cahil senin dizine baltayı indirdi. Sonrada dönüp "eyt babalar be ne geçirdim tekmeyi" dedi. Sen de 3 ay yattın. Olmayacak şey değil. Çünkü o PAF maçlarında bu çucuklar inanılmaz bir hırsla sahaya çıkıyor. Sende kazanmak isteyen rakibine kendi sahasında 4 atıyorsun. Olur olur, olmaz değil. Demek ki bu vukuatlar sistemetik. E o zaman en son konuşması gerekenler bizleriz. Keza Batuhan bu tip hareketleri milli forma altında dahi rahatlıkla yapıyor. Daha ötesi ne diyeyim.

Bünye


Yanıldık. Beşiktaş kazanır demiştik ama bizim Fener kazandı. Cisse- Sivok ikilisi yolda yürürken bile 100 metrede takılıp düşme ihtimali yüksek olan ya da paltosunu çalılara taktırıp platonun astarını yırtan Uğur Boral'a yenik düştü. Hakem de çanak yuyunca film koptu. İlk sarı ağır, ikinci sarı sarının ağası. Neyse...Zaten herkes neyin ne olduğunu gördü. Resim net. Fener puan olarak potada ama Galatasaray ve Beşiktaş'a göre "puan kaybetme potansiyeli en yüksek takım hala". Asıl beni endişenlendiren şu. Benim bünyem bu maçın özellikle ikinci yarısının üzerine Sevilla-Barcelona maçını nasıl kaldıracak? Kaç ülke yayınladı maçımızı? Yayınlamaz. Siz bu maçı yayınlayın bakalım ikinci yarı ekran başında kaç kişiyi bulacaksınız? İtalyan bile dayanamaz Modeno maçına dönüş yapar. Ya da yatar.

Hüzün

Bu fotoğrafın üzerinden tam 10 sene geçmiş. 29 Kasım 1998 Blackburn Rovers maçı. Gerard'ın debutu. Umarım kaderi Fatih Terim'e benzemez. EPL'yi kazanması için 4-5 senesi var. O formayla bir EPL şampiyonluk kupası kaldıramadan yeşil sahalara veda ederse...Etmesin be...

Haydi Hareketli Gençler


Eğer ki Ertuğrul Sağlam Mustafa Denizli’nin yaptıklarını yapsaydı ve aynı sonuçları alsaydı bugünkü maç Fener’e yakın durabilirdi. Sağlam defansı 3’lü yapacak, Bobo’yu paslandıracak, Sivok-Zapo’yu bozup dahiyane bir İnceman kurtuluşu sergileyip 2 Maldanolu orta sahayı ittirecek…Ve basın “Sağlam”a mık demeyecek. Sanırım buraya kadar yazdıklarıma hiç kimseden eleştiri gelmeyecektir. Sonuçlardan dolayı değil Ertuğrul Sağlam futbolu bilmiyora kadar giden bir süreç yaşardık. Denizli ile yönetim kendini rahata attı. Uğraşmıyorlar artık bunlarla. Daha önce Fener kazanırsa bana sürpriz olur demiştim. Şimdi bana başka ne sürpriz olur onunla devam edeyim. Bu hayra yatıp, maçı oynayıp yaşadığım bir süreç olduğu için kafam epey temiz. Denizli Zapo’nun yanına Sivok’u çekerse Aragones maçı durdursun zil takıp oynasın. 60-70 yapsın. Bunu yaparsa Denizli işte bu bana maçın sürprizi olur. Beşiktaş’ın 3-1 ya da 4-1 kazanması değil. İnceman ve Cisse verimsizliğini Scholes, Mascherano, Alonso, Deco gibi adamlarla aşacak halin yok. Bu verimsizliği Sivok-Cisse ile de tam anlamıyla aşacak değilsin ama 1) Top daha fazla sende kalır 2) Selçuk-Josico’ya ağır basarsın 3) Maçın daha fazla Fener sahasında oynanmasını sağlarsın. Fener’in duran toplarında Sivok-Zapo-Cisse-Zan daha ne kardeşim. Soldan sağdan oyunu rakip sahaya yıkan, rakip defansa çöken bir Fener mi bekliyoruz? Hiç kimse merak etmesin bu maçta orta sahayı elinde tutan 3 puanı cebe atar. Diyeceğim Zapo-Zan ikilisi, Cisse-Sivok ikilisi yaratacağından Zapo-Sivok ve Cisse-?’den daha fazla Beşiktaş’a yarar sağlayacaktır. Panayırlardaki uçan sandalyeleri satan cazgırlar şöyle bağırırdı “Haydi kızlar, haydi hareketli gençler…Son tur, son şans” Aragones’e diyorlar diyeceğim ama o panayırda o son şans hiç bitmezdi. Yahu bu adam Udinese'de ve Çek Milli Takımı kademelerinde oynadığı 80'e yakın maçta genelde orta sahada kullanıldı hatta CM'de de böyle safsatalarını bir kenara koyalım. Biri yazdı birileri de ondan kopya çekerek Zapo-Sivok bozulmaz diye yazdı çizdi. Bozuluyor işte neden bozulmasın.

Bazen Susmak

Çok şey anlatmaktır. Sadece büyük maçları kazanarak şampiyon olunmuyor. 70 -73 puan aralarına doğru gidiyor lig. Zaten Ersun Yanal'ın da bu işi bu kadar rahat götürmesinin sebebi bu. Şimdiye kadar;

Trabzon 0 Beşiktaş 0
Galatasaray 3 Trabzon 0
Trabzon 0 Sivas 0
Kayseri 1 Trabzon 1 (yan hakemin ikramı)

Hani kalburistü takımlar deriz ya, işte onlar. Neredeyse golü yok Trabzon'un. Fener bizi kurtarır diyebilirler. Ya da hala lideriz diyebilirler. Büyük maçlar takımı şampiyon yapmaz. Ama hiçbir takım yoktur ki büyük maç kazanamadan şampiyon olmuş.