1 Şubat 2009 Pazar

Gerçek Hedefler Peşinde Koşmak


Ya Josico'da sorun var ya da Fener'in sağlık ekibinde. Bir değil iki değil. Hadi ilk Porto maçında 3 değişiklik hakkını kullanmamıştın ama bugün Antep gibi bir takıma karşı takım 15 dakikayı 10 kişi oynamak zorunda kaldı. Bu sorumsuzluktur. Başka bir şey değil. Fener'in bu saatten sonra yıllardır ayıbı haline gelen Türkiye Kupası'na sarılması gerekir. Bu sene Aragones'in ve oyuncuların camiaya en büyük hediyesi bu olur. Aragones'in ne yapmaya çalıştığını çok iyi anlıyorum. Fakat anlamadığım takımın sanki tamamı "yeni transferler" ve aylardan da Temmuz. 18 lig, 5 kupa, 2 partizan maçları, 6 ŞL maçları...Herkes birbirini ilk defa sahada görmüş gibi oynuyor. Önder ve Yasin herhalde "ne de olsa Aragones bizi sezon sonuna kadar oynatmaz, Gökhan, Edu ve Lugano da hiç sakatlanmaz ya da ceza almaz" gözüyle bakmışlar duruma. Sami Yen, İnönü, Avni Aker, Kayseri, Bursa, Gençlerbirliği deplasmanları Fener'i ŞL'nin de dışında tutacaktır bana göre. Kuru kuruya bir UEFA'dan ziyade yukarıda belirttiğim gibi alınacak Türkiye Kupası Fener'in öpüp başına koyması gereken başarısı olacaktır. Eğer Kadıköy'de tek bir pozisyona giremeden maçı tamamlayıp 1 de gol atıyorsan daha ne istiyorsun? Alex ve Roberto Carlos'un imzaladığı anlaşmalar Fener'in başına bela olacak gibi geliyor bana. Erman Özgür ile ilgili daha önce bir yazı yazmıştım. Erman Özgür girerken tabela değişir dedim. Ama tabelayı değiştirecek topu Erman'ın atmasını bekliyordum. Kadıköy'de Erman Özgür 15 dakika oynardı. Nurullah Sağlam 15 dakika oynattı. Murat Ceylan'ın boğuşmaktan 2. yarı yapamadığını yaptı. Depar atarken bile düşecek sandım. Motoru gitmeyen araba gibi. Ama futbol zekası üst seviyededir Erman'ın. Yapılması gerekeni bilir ama yapamaz. Bu sebeple olamadı zaten. Tabata ölü yaprağı attı Erman da Ümit Karan golünü yazdı. Az adam yapar bunu. Gelelim asıl sıkıntıya. Çöküş hızlı bir şekilde geliyor. Carlos, Alex, Emre, Uğur Boral, Güiza, Josico, Ali Bilgin, Yasin, Kazım, İlhan Parlak, Burak hatta Önder...Bu adamlardan takım kurulur. Ben asıl sıkıntıyı önümüzdeki 2 yılda görüyorum. Acaba Galatasaray'ın Lucescu sonrası yaşadıklarına Fener yavaş yavaş yaklaşıyor mu? Terim Galatasaray'ı kurtaramamıştı. Zico Fener'i kurtaracak mı göreceğiz. Ha bu arada sadece 4 puan gerideyken bu yazıyı yazdığımızı da hatırlatalım.

Ne River Plate Ne Maracana?

Adamlar o yıllar bile Türkiye'nin fersah fersah üzerinde kareografi hazırlıyormuş. Anadolu İhtilali'nin ilk temsilcisidir. Amigo Orhan'a, Fethi Başkan'a, Ender'e, İsmail'e selam olsun. Siz şampiyonluk maçına çıkın Kadiköy'de Eskişehir tarafına bilet almayan adam değildir.

5 Ezik Amatör Maç Tezahüratı


1) Haaaaydiiiii Bastır. Alkışlarla da desteklenir. Saldır saldır Beşiktaş ya da Haydi Fener haydi Fener haydi haydi'nin yandan yemişi diyebiliriz.

2) Şaaaşırdı İpneler (yazıldığı gibi okuyunuz, şarabın da etkisi önemlidir) Ev sahibi takımın arka arkaya gerçekleşen akınlarının hemen arkasından karşı takımı daha da bir panikletmek amacıyla söylenir. Fakat "Şaa" derken "a" kalın tutulur ki daha da bir baskıcı olsun. Ne alakaysa?

3) Şşşşt şşşt geliyo. Kesinlikle üstteki "Şaaaşırdı ipneler" tezahüratı ile aynı olmayıp genelde amatör kümelerde frikikten gol olmadığı için korner atışlarında söylenir. Aradaki farkı şöyle özetlersek daha netleşecektir. Rakip takımın defans oyuncusu baskıdan dolayı topu kornere atarsa önce "Şaaşırdı ipneler" tezahüratı gelecek hemen arkasından tam korner atılırken "şşşt şşşt geliyora" dönüş yapılacaktır. EPL'de korner olduğunda "huuuuu" diye bir ses ve hemen arkasından "şşşşşşş" şeklinde bir alkış duyarız. TSL'de ise sizin takım korner kazandığında homurtular duyulur ve pek memnun olunmaz bu durumdan. "Aınaaaaa goyiiim" falan gibilerinden homurtular yükselir. Buradan Amatör Futbol takım seyircisinin EPL seyircisi kadar bilinçli olduğu mantığı çıkmaz tabi ki. Zorlamasak daha fazla daha iyi olacak galiba.

4) Piç piç piç 9. Genelde futbolcunun adı bilinse de numarası ifade edilir ki "hani biz seni tanısak küfür etmezdik kardeş tadında bir hava bırakılsın ortama" Yer miyim lan ben? G.. kadar yerde siz mi birbirinizi tanımıyorsunuz?

5) Efsaneleşmiş hareket. Ev sahibi takım galipse belirli bir dakikadan sonra davul ve zurna oraya zınk iner. Zaten roman kardeşlerimiz ortamı koklar ki indirebilelim. Meyhanden hiçbir farkı olmazdı zaten bazı tribünlerin. Köfte ekmek, sucuk ekmek, alkolizma, hooop hesapta yöneticilerden parayı indir. Tezahürat ne? siz oradasınız galiba? Klarnetçi "işte böyle herkese böyle"yi çalmaya başlayınca otomatik olarak tribünler "bilmem kime böyle koyarlar amman" diye gerisini getiriyor zaten kafanız rahat olsun.