21 Mart 2009 Cumartesi

Trakya Gücü (Hepimiz Zlatan'ız)


2007 Genel seçimlerinde Keşan'a lütfedip Edirne'ye lütfetmeyen Deniz Baykal dün Edirne'deymiş. Boynunda Sarı-kırmızı bir Edirnespor kaşkolu. Edirnespor amatörde. Durumu nedir bilmiyorum. Bu kaşkol bana bu yazıyı yazdırtıyor o da ayrı mevzu. 81 ilimiz var. 81 ilimizden sınırları içinde profesyonel takım bulundurmayan 21 il var. Bu 21 ilin 2'si Tekirdağ ve Edirne. Lüleburgaz hem Kırklareli'nin hem de Trakya'nın namusunu kurtarıyor. Bir zamanlar Edirne, Tekirdağ, Burgaz, Babaeski, Uzunköprü, Keşan, Kırklareli DSİ profesyonel takımlardı. Diğer illerin bazıları Ağrı, Artvin, Bitlis, Hakkari, Muş, Tunceli, Bayburt, Şırnak, Ardahan, Iğdır. Bir de kendini asan Zonguldak var. Buradan defalarca söyledim yine söylüyorum. Bu bölgede göçmen çok fazla olduğu için kemik yapısı Türkiye genelinden farklıdır. Ve çoğu bir spora yönlenemeden bir fabrikada ekmek peşinde koşar. 25-30 dönüm tarladan para kazanılmaz çünkü. Üç ilin ilçelerle 1.354.658 nüfusu sadece Burgaz'ı çıkarır. Ben takım derdinde değilim. Ama takım olmayınca iyi antrenörler olmayınca çocuklar nerde oynasın oluyor. Üç ili birleştirin bir Trakya Gücü yapın bari. İl merkezleri bir profesyonel takım görsün. Neden Metin'in, Rıdvan'ın, Ünal'ın futbolculuğunu sevdim biliyor musunuz? Çünkü onlar tamamen farklıydılar. Sıfıra indim, orta yaptım, onun gibi çalım atmaya çalıştım. Durmaya çalıştım. Defansın önünden topu aldığım gibi kimseye bakmadan rakip kaleye koştum. Yara yara. Ünal Karaman kızacak ama Türk futbolcu tipi değildi onlar. Eksikleriyle, fazlalarıyla. Ey TFF şuraya bir el at diyorum artık. Belki birileri çıkar şu defansın göbeğine.

10 Mart 2009 Salı

Kendine Saygı


Kayseri maçını seyrederken hep aklıma Meira geldi. Meira'yı bana sürekli anımsatan ise Lugano idi. İkisi arasında beynim mekik dokudu. Lugano ve Meira'nın işe bakış açısını sorguladım sürekli. Meira'nın Stutgart kaptanlığını, yaşadığı şampiyonluğu. Kimine göre Lugano'nun Lazio transferi tamam. Kimine göre ise fiyat yükseltiyor. Kayseri maçında Lugano'yu seyrettiniz mi bilmiyorum? Ben seyrettim. Sahada öyle bir adam var ki sonuna kadar o formanın hakkını veriyor. Verebileceği ne vara sahaya koymaya çalışıyor. Meira için ağır bir yazı yazmıştık. Lugano için de yazılacak çok şey var. Lazio'ya mı gidiyorsun, Juve'ye mi gidiyorsun, nereye gidersen git kardeşim. Ama böyle oynayarak git. Pasif yıkıcı olarak gitme. Camiayı satarak gitme. Galatasaray Meira'yı Hamburg maçından sonra satsaymış? Pehhh. Adam seni savaşta satmış. Galatasaray'ı sahada satan bir gün oradan da sıkılır Zenith'i de sahada satar.

Siyah-Beyaz


Siyah beyazdı hayatımız eskiden.
Siyah beyaz bakardık renkli gözlerden
Yaşama dair ne varsa…

Siyah devlet, beyaz hizmet demekti o zamanlar
Siyah, çatık kaşlılar,
Beyaz, mutlu halka
Siyah takım elbiseleriyle,
Beyaz vaatler verirlerdi hiç gerçekleşmeyen.

Siyah beyaz televizyonlarda,
şerefli yenilgiler seyrederdik.

Gururlu, mağrur,
ama biraz da ezik…

Siyah forma,

beyaz yaka önlüklerimiz vardı okullarda.
Bir harf öğreten öğretmene

köle olma saygısıyla

kara tahta önünde

beyaz tenli mahcup çocuklardık.

Siyah beyaz aşklarımız vardı.
Siyah damatlık,
ve beyaz gelinliğiyle…
nikâh memurunu da içine alan
mutlu birer resimdik duvarlara asılan.

Siyah beyaz fotoğraflarda,
siyah saçlı,
beyaz gülen düşler yaşardık
Siyah, beyaz solgun fotoğraflarda,…
aslında canlı ruhlar taşırdık.

Siyah beyazdı her şey.
Beyaz güler, siyah ağlardık.
Ağıtlar yakar, karalar bağlardık.
Beyazlar giyer,
Çalar oynardık.

Ya siyah düşünürdük,

ya beyaz.
ortası yoktu fikirlerin.
Ya kara şahin olurduk

ya da beyaz güvercin.


M.Erdal Karakaş (Hasta Fenerlidir)

6 Mart 2009 Cuma

Ben bu yaz nerdeydim? Futbol Maçında.


Aslında tam bir Yılmaz Özdil yazısı olur ya neyse. Çorum, Adana, Artvin, Kayseri, Amasya, Yozgat, Kastamonu ve bilemediklerim. Her mitingte şehir kulübünün atkıları Başbakan'ın boynunda. Bu kulüplerin futboldan başka branşları var mı? Bazılarının var bazılarının yok. Amasya Şeker'in Güreş takımı Türkiye ve Avrupa Şampiyonu olur kimse sallamaz. O kaşkol güreş takımının büyük başarıları için de takılmaz. Koskoca Adanaspor'un web sitesine girersin futboldan başka branşla karşılaşmazsın. Zaten bunları da anlayamam. O zaman adına Çemişgezek Futbol Kulübü de daha iyi. Kış Olimpiyatlarında bu ülkenin şimdiye kadar tek bir madalya kazanamaması bana nasıl açıklanır bilemem. Güreş, Halter, Atletizm, Taekwondo, Boks, Judo...Bitti gitti. 28 spor dalında bize son 16 yılda madalya getiren spor dalları. Ha 2006 Torino'ya 6, 48'e de 6 sporcu göndermişiz orası ayrı. Yollar kapanıyor, millet doğuma yetişemiyor, kar yerden kalkmıyor, kar bol ama biz yokuz. Güneş bol yine yokuz. Tıkılmışız salonun içine kalmışız. Bu futbol taraftarı atkısı zihniyetinden kurtaralım kendimizi artık. 2012 gelecek yine aynı şeyleri tekrarlıyor olacağız.

5 Mart 2009 Perşembe

Yaşanmış Trakya Hikayeleri


Uzun zamandan beri bu bölüme ara vermiştik. Bu sefer hikaye bizden değil Hürriyet yazarı Mehmet Yılmaz'dan. Yazarı kapatsan Hasan Pulur derdim.


"Yanlış hatırlamıyorsam gazetesi İsmet Solak anlatmıştı. Kendisi Trakya Yağlı Tohumlar'da başkan iken bir köy kahvesinde Bülent Ecevit'in ne kadar dürüst olduğunu anlatırken şöyle bir örnek vermiş. Bir evinden başka bir şeyi yok. Bunun üzerine kahvedeki yaşlılardan biri şöyle seslenmiş. Desene bunun kendisine bile bir faydası olamamış bize nasıl olacak? Bugün de böyle bir anlayış geçerliyse gemiciklerden, kuyumculardan, mısır işinden, yumurtalardan söz etmek seçmen üzerinde tam tersine bir etki yaratıyor olmalı."


Netleşmeyen bir konu üzerinde yazamam. Şu seçimlerin bitmesini bekliyorum. Bitsin, sonra "az sonra".

Meslek Yazısı (Bağcılar'daki Sırça Köşk)


"İlk bilen siz olun". Dünya üzerinde bir kurumun kullandığı en iddaalı sloganlardan biridir. Sorumluluğu oldukça ağır. Karasal frekansını TNT'ye devrettikten sonra CNN'in izlenme paylarında set düşüşler yaşandı. Ölçüm yapan AGB hanelerinin %50'sinin karasaldan TV izleyenler olması bunda etkiliydi. Aynı örneği Kanal 1'in karasal frekansını alan Habertürk'ün müthiş sıçraması olarak da verebiliriz. Yazımızın asıl konusu bu değil. CNN Mart itibariyle yeni yayın dönemine başladı. Kanal D ve CNN'in haber merkezleri birleştirildi. Ve kanalda değişim başladı. Yıllarca CNN'in "be first to know"unu Bağcılar'da oturarak "ilk bilen siz olun"a çeviren CNNTURK nihayet sokağa indi. Birand mucizevi bir şey mi yaptı? Hayır. Bir haber kanalını hele hele Doğan Haber Ajansı gibi bir gücü olan bir haber kanalını olması gerektiği yere gönderdi. Sokağa. Ne kadar bocalayacaklarını göreceğiz. NTV bile haber kanalı kimliğini yititrirken gitti vatandaşa sordu. CNNTURK daha yeni uyandı. Kanal yöneticilerine günaydınlar. Uzuuun bir kış uykusu idi.

4 Mart 2009 Çarşamba

Şakacı Basın

Satna Cruz vakası ortaya çıkınca İngiliz basını diğer vakaları da döktü tabi ki. Bizde yaşanan Sarbi vakası sonucu bir gazetemiz "eskiden tarih yazıyordu şimdi adını dahi yazamıyor" şeklinde başlık atmıştı. Acaba The Sun Satna Cruz vakasında 90'lı yılların başındaki efsane günlere gitmiş midir? Takip edemedim bilemiyorum.

3 Mart 2009 Salı

Çocuklar Nerde Oynasın, Nerde Oynasın Çocuklar?


Bilmem başlıktaki kampanyayı hatırlayanınız var mı? Beton blokların içerisinde çocuklar kendilerine oyun oynayacak alan arıyorlardı. Melodisi hala kulağımda. 18 Şubat 2008'de Kasımpaşalı Batista'nın darbesi ile sakatlanan Uğur Uçar bugün PAF takımı ile yapılan antreman maçının ikinci yarısında oyuna girmiş. Ne mutlu. O gün o sakatlık yaşandığında Batista'nın hiç mi suçu yok demiştim tek suçu zemine yükleyenlere. Şimdi de ben susuyorum Hakan Balta konuşuyor. "Allah Konyasporlu oyunculara yardımcı olsun. Zemin patates tarlası gibi" Ne değişmiş o karlı buzlu havadan bu zamana. Havalar biraz daha iyi o kadar. Nemeth, El Zhar, Ngog, Drogba, Essien, Quaresma, Cudicini, Rafael, Wilshere. Bu oyuncuların hepsi 09-10 sezonunda bir kereliğine de olsa reserv lige uğramış oyuncular. Uğur Uçar 5 Nisan 1987 doğumlu. PAF Ligi'nde 01.01.90 günü ve sonrasında doğanlar forma giyebiliyor. A takımın PAF takımı ile oynadığı maça çıkar Uğur. Ya da Uğur'a özel Beylerbeyi ile maç yaparlar. Çocuklar nerde oynasın? Nerde oynasın çocuklar?

41-45 Arası


Mehmet Ayan'a hak vermemek elde değil. Özellikle kendisinin şahsen giderek aktardığı Anadolu izlenimlerini TV karşısından az da olsa yaşayabiliyorsunuz. Konuyu dünkü Manisa-Kasımpaşa maçına getireceğim. Manisa şehri 10.000'e yakın bir seyirciyle stadı doldurmuş. Maçın 41. dakikasında 25 metreden Nizamettin güzel bir gol attı. Hemen akabinde Kasımpaşa'nın kornerden gelen topunda Manisa defansındaki Kalabane voleybol oynadı. Bünyamin Gezer pozisyonu göremedi ya da süzemedi. Devam dedi. Daha sonra 4. hakemle önce kulaklık vasıtasıyla daha sonra da yüzyüze görüştü. Ve kararını değiştirip penaltıyı verdi. Ortalık karıştı. Tam karıştı hem de. Kasımpaşa golü attı ve maç 2-2 oldu. Erhan tribünleri penaltıdan sonra kışkırttı. Bir Manisaspor taraftarı sahaya indi, Kasımpaşa kalecisine yabancı maddeler yağmaya başladı. Kaleci Onur sırıtına gelen demir bir paradan dolayı Otto Bariç kıvamında yere yattı. Ne için bütün bunlar? Hakem tereddütünden dolayı. Pozisyon panaltı mıydı? %100 penaltıydı. 4. hakem neden var, bu sebeplerden dolayı var. Futbolcular hakemin seyirciden dolayı baskı altında olduğunu hissettiği an yerden kalkmamaya başladı. Dün maçı seyrederken Mehmet Ayan'ı düşündüm. Adam haklı. Bütün şehri stada toplamakla kombine satmak farklı şeyler. Yani hepsini geçtim de pozisyonun tartışılacak bir tarafı yok. Bunun bir üst modeli Van-Beşiktaş maçındaki smça herhalde.

2 Mart 2009 Pazartesi

Fair Play Ligi

TFF Turkcell Fair Play liginin sıralamasına buradan bakabilirsiniz. En az puan toplayanın şampiyom olacağı ligimiz. Turkcell Fair Play Ligi Tablosu, 18 takımın sezon sonuna kadar oynadığı her maçta aldığı her sarı kartın 1 puanla, her kırmızı kartın 3 puanla, saha kapatma-seyircisiz oynama cezalarının maç başına 5'er puanla ve hak mahrumiyeti cezasının da 6 puanla değerlendirilmesiyle oluşturulmakta. Beşiktaş hak mahrumiyetinden kaybettiği 144 puan düşüldüğünde 9. sıraya yükselmekte. Sadece sarı ve kırmızı kartları devreye aldığımızda Galatasaray 16. sırada küme düşmekte. Antep 22. hafta sonunda ligin tepesinde. Trabzon Antep'ten sonra en centilmen takım.