14 Şubat 2009 Cumartesi

Bana Barko Deme

Şu aleti gördüğüm zaman aklıma Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş yönetimleri geliyor. Ve şunu da bilelim ki aslında bu alet işin görünen yüzü. TFF'ye bir de kulüplerimiz tarafından gönderilen VCD'ler DVD'ler var haftabaşında hazırlanıp gönderilen. Konulu film gibi. Bak şu takıma böyle yapılmıştı, bak bunlar bunlar bize yapıldı, eee artık akıllı olun tarzında konulu filmler. Yoksa sadece barkodan barkoya Yeşilçam'ın film hazırladığını zannetmeyin. Yasaklı filmler gibi. Evet hakemlerimiz takımlarımızın, milli takımımızın ve Türk Futbolunun gersindedir. Fakat gözden kaçırılmaması gereken bir konu var. Özellikle son 2 sezondur biraz çalınmaya başlanan cesaretli düdükler 3 büyüklerin dışındaki takımları yukarıya taşımaya yardımcı olmaya başladı. Etkenlerden sadece biridir diyorum. Üç büyükler yıllardır Türk futbolunun lokomotifliğini yaparken hep güç dengesinin ne kadar fazla olduğundan bahsettik. Barkoda bile hala ofsayt, çizgiyi geçti mi geçmedi mi, sarı kart, kırmızı kart vs. tartışıyoruz. Ya yıllarca küçük takımları yiyen taktir hakkı denen örtülü ödenek tarzı hesap sorulamayan uygulamalar. Neyse...Yıllarca bu ligi sömürenlerin koltuk altlarına koydukları barkoyla bağırıp çağırmalarına diyeceğim şudur. Alışacaksın. İnşallah da alıştıracaklar. Son 20 yıla sayın diyorum. Tabi kurulu düzenin biraz değişmesi bile zor oluyor. Ne yapacaksınız alışacaksınız...Artık maçlar daha bir 0-0 başlıyor sanki. Takımlarımızın da, milli takımımızın da gersiinde olsa da.