21 Aralık 2008 Pazar

Tabata-Bilica ve Trabzon


DeSanctis-Sabri-Meira-Servet-Hakan Balta-Ayhan Akman-Mehmet Topal-Arda-Barış Özbek-Lincoln ve Baros. Özellikle son zamanlarda hücum gücü azaldığı için -ama bize göre defansa daha fazla yardım ettiği için oynaması gerektiği gibi oynadığını düşündüğümüz Arda Turan-eleştirilen Arda ve arkasındaki Balta...Barış Özbek ve Sabri. Ortada Akman ve Topal. Bu yazıyı bana yazdıran yukarıdaki 11'in Galatasaray'ın ve TSL'nin en iyi takım 11'i olduğunu düşündüğümdür. Tabi bu 11 sahaya çıkarsa. Çıkmadığını öğreniyoruz ki Sabri yok. Sabri'nin yerine sağ tarafı Barış ve Baros'un kapatacak. Yine hüsrana uğradık diyebiliriz. O zaman yazının şeklini değiştirelim. Galatasaray'ın kadrosu tartışmasız ligin en iyisi. Baros'tan, Kewell'den dolayı değil Arda'dan, Akman'ın ultra formundan, Topal'dan, Barış'tan, Hakan Balta'dan dolayı. Bugün Sivas maçını izlerken şunu düşündüm. Şu Bilica Egemen'in yerine Trabzon'da olsa...Yusuf'un peşine düşmüşler. Önümüzdeki sene için ne yapıp ne edip şu Tabata'yla anlaşsalar. Bir de sol tarafa bir oyuncu tuttursalar Trabzon bu yarışın içinde 3-4 sene daha olur ve ligde 3 büyüklerin hemegonyası belki kırılır. Yoksa gelir Trabzon İstanbul'a 3 gol yer ve pozisyona giremeden döner gider. Beşiktaş'la bir kupa bir lig oynar, pozisyon bulamaz gol dahi atamaz. Trabzon önümüzdeki 2-3 yılı düşünüp "neden bu takımı şampiyon yamadın hadi sana güle güle Ersun Yanal" demezse ve 2-3 bölgeye doğru transfer yaparsa önümüzdeki yıllar "hah bu takım şampiyonluğa oynar" diyebiliriz. Bu sene olursa TSL'ye yazık olur. Tabata ve Trabzon. İkisinin de birbirine ihtiyacı var. Güzel bir birliktelik olur.

Tek Forvet Çift Forvet..


Son dönemin popüler tartışma konusu bu, kaç forvet? Kimi çıkıp Aragones' i eleştiriyor Fenerbahçe nasıl tek forvetle oynar diye, kimisi çıkıp takımını üç forvetle oynatan hocayı tebrik ediyor. Cesur olmak, hücumu düşünmek lazım; gerekçe bu. Çok forvet hücum gücünü arttırmak demek mi oluyor peki? Dizelim babacım o zaman 4 defansı, koyalım önüne bir tane orta saha, kalanı da sıralayalım rakip ceza sahasının önüne; bu mudur yani olay? Yoksa senin takımının oyunu ne kadar alanda oynadığı mı? Sen defansına hattı çekiyorsun orta alana ve diyorsun ki burada basacaksınız, sıfır forvetle oynasan ne yazar bu durumda. Topyekün hücumda takımın işte, becerebilir misin orası tartışılır. Mesele de bunu becerebilmek zaten. Takımı bütün halinde yönlendirmek, yoksa yemişim ikili üçlü forveti. Ekip halinde iyi hücum ve savunma yapıyorsan becerirsin bu işi, ilerde 3 forveti savunmaya yardım etmeden bekletme günleri tarihte artık. İzle United' ı; takım savunmadayken rakip yarı sahada kaç adam kalıyor say bakalım. Korkak mı oynuyor şimdi bu takım! Ferguson bilmiyor 5 forvetle oynamayı, bir siz akıl ediyorsunuz. Böylelerine yukarıdaki dizilim müstehak..

Süzme Mercimek'i Sever Misin Marco?


Gençlerbirliği-Sivas maçı oldukça tempolu bir karşılaşma oldu. TSL’deki çoğu maçtan çok daha fazla zevk aldım izlerken. 2 konuya değineceğim. Birincisi Sivas’ın golleri. Avrupa’nın kalburüstü liglerini izlerken “keşke bizim liglerimizdeki orta saha oyuncuları da kaleyi gördükleri gibi vursa” dediğimiz tarzda 2 gol attı Sivas. Musa Aydın ve Mohammed Kurtuluş’a teşekkür ederim. Gollerin güzelliğinden değil, düşünebilmelerinden. Bir adamın Fener’i Makalelevari bir şekilde çökerttiğini ve o adamın da kaleye bir tek şut atmadığını ya da atamadığını düşünürsek sevinmem gayet doğal diye düşünüyorum. Keşke daha fazla şut atsa ortasaha oyuncularımız. Gelelim kasetin diğer yüzüne. Dakika 92. Mehmet Yıldız topu orta sahada enlemesine taşıyor. Peşinde de 61 numaraları Kerim. İkili bir mücadele yaşanıyor. Hamza Yerlikaya’nın 2 alt versiyonu Mehmet kardeşimiz yerde. Mehmet, Kerim daha yaklaşırken ona doğru gidip “ben kendimi yere bırakacağım sen yeter ki bir dokun” diye bana mesajı veriyor. Bunu ben çay içerken anlayabiliyorum mesela. Sonrası ikili mücadele ve Mehmet Yıldız yerde. (Bu şuna benziyor. Top havadan geliyor. Birazdan ikili bir kafa topu mücadelesi yaşanacak. Kafa topuna çıkmaya tıpası olmayan adamın gözü nerede olur? Topta değil rakipte. Hep onu keser. Servet de toptan başka hiçbir şeye balmaz böyle durumlarda ve Edu’dan dirseği yer) Neyse, nerede kalmıştık. Mehmet Yıldız yerde. Kerim delleniyor tabi. Bağırıyor, çağırıyor Hüseyin Göçek’e. Hüseyin Göçek de sarıyı çakıyor. Budur işte sizin pozisyonu süzme kapasiteniz. Karılar hamamına döndürdünüz ligi. Ota boka sarı kart. İyi niyet, kötü niyet ayrımı dahi yapamıyorsunuz? Sizin pozisyonu süzmeden anladığınız, mercimek çorbası. Süzme.