12 Kasım 2008 Çarşamba

Mazot Terbiyecisi


Lig Radyo ve bazı radyolarda Mitsubishi Fuso Canter'in reklamına denk gelmiş olabilirsiniz. Söyleeeee eeee eeee eeee eeee can dostun kim? diye başlar ve Mitsubishi Fuso Canter diye devam eder. Asıl vurmak istedikleri aracın gücü ve mazotu inanılmaz derecede tasarruflu kullanması. Oooooo, mazot terbiyecisi falan diyordu Beyaz Show kıvamında...Bunu dinlerken hep şunu düşündüm. Sen reklamı Lig Radyo'da blog okuyucusuna vermiyorsun ki kardeşim...Ticari araç reklamı yapıyorsun ve bu aracı kime satacağına benden daha iyi biliyorsun. Fenerbahçe tarafından sahiplenilmiş "terbiye" kelimesini o kitleye sunarken bu detayın rahatsızlık boyutlarını nasıl düşünmezsin? Gerek var mı? Hadi bunu ajans alladı, pulladı onaylattı...Bunu onaylayanların arasında yok mu bir tane hooop diyen kimse... Kaç aydır dönüyor bilmiyorum valla? Neden bunları yazıyorum biliyor musunuz? İlk dinlediğimde dikkatimi çeken mevzunun şu an revizyona uğramış olması. Bu akşam denk geldi dinledim. Mazot tasarrufu yine ön planda idi ama mazot terbiyecisi demiyordu bu sefer...

Kanal A 21:45

Aslında bu postu unutanlara bir faydamız olsun diye giriyoruz. Hafta içi Kanal 24 ve Kanal A'da yayınlanan iyi maçlar bazen güme gidebiliyor çünkü. Bu akşam Kanal A 21:45'de Spurs-Liverpool maçını naklen veriyor. EPL'de yenilmezliği White Hart Lane'de bırakan Liverpool'da Gerarad ve Keane yok. Torres büyük ihtimalle oynayacak. FA Cup ve Lig Kupasında 12 şampiyonluğu bulunan Spurs (Arsenal ve Liverpool kadar olduğu göze alınırsa fena sayılmaz) fantastik bir geri dönüşü hesaplasa da kupaya sarılacaktır. Redknapp 1-2 rotasyona gidecektir. Açıklamalarına cumartesi günü oynayacağı Fulham maçını da sıkıştırmış. Seyredelim yazımızı yazarız...

Wenger'in Bebeleri 2


Eylül ayının başlarında Wenger'in bebeleri ile ilgili Sachin Nakrani'nin aşağıdaki yazısını girmiştik. Dün akşam 19 yaş ortalaması ile Arsenal sahaya çıkınca bu yazıyı hatırlatmak istedim. Ne güzeldir ki aşağıdaki yazıda yer alan 5 oyuncu da dün Wigan karşısında sahadaydı.

1) Carlos Vela, Striker(19): 2007' de transfer olduğunu düşünürsek bu arkadaşımızın, debut' unun biraz geciktiğini söyleyebiliriz. Wenger kiraya falan da verdi bunu, artık hazır olduğunu düşünüyor demek ki. O da yazdığı 3 golle hocasının yüzünü kara çıkartmadı. Vela' nın Wenger yorumuyla bitirelim; "It was the reputation of Arsène Wenger that brought me to Arsenal in the first place because he is well-known for giving players a chance. He has given me a lot of advice already, mainly to keep working hard and take my opportunities when they come."


2) Jack Wilshire, Midfielder(16): Artık Arsenal' in ligde forma giyen en genç oyuncusu ünvanı Wenger' in takıma 2001 yılında kazandırdığı bu bacaksızda duruyor. Çok içine kapanıkmış kendileri. "İnsanlar onu Arsenal efsanelerinden Liam Brady' e benzetiyor" diyor Wenger. Yere çok dengeli basması ve çok kolay yön değiştirmesi onu Liam' a benzeten özelliklerinden bazıları.


3) Gavin Hoyte, Defender(18): Kaderi abisi Justin Hoyte' a benzemez umarız. Abisi Wenger' in istediği düzeye gelemeyip Boro' ya satıldı. Kendisi ise abisi gibi full-back değil centre-back oynuyor. Arsenal' de kalıcı olması temennimiz.


4) Fran Merida, Winger(18): Cesc gibi Barcelona' dan geldi o da, ama 2006' da. Geçen yıl Carling Cup' ta Newcastle' a karşı forma giydi ilk olarak. Wenger onun için şöyle diyor; " Absolutely amazing!"


5) Mark Randall, Midfielder(18): Arsenal akademisinin en uzun süreli hizmetkarlarından birisi. İlk 11 için ne kadar iddialı olduğunu şu sözler anlatıyor aslında; "I am really happy at Arsenal and I know I must keep working hard to get where I want to be, which is in the first-team"

Ramos Tiyatrosu Sunar


Cumartesi günü Higuain 4 tane sallayınca Sergio Ramos vakasını aklımızda olmasına rağmen es geçtik. Belki de önce onu yazmamız lazımdı. Hata bizdedir. Maçın 44. dakikası. Malaga maçı o dakikalarda 2-2. Maç kopmadıkça zaten zor kazanan Real Madrid'in sinir katsayısı da artıyor. Ramos Efendi değme tiyatroculara taş çıkartacak şekilde "muhteşem bir oyunculuk sergiliyor" diyeceğim diyemiyorum. Biz de öyle adam yok diye ayaklanır tiyatrocular. Sergio Ramos'un Malaga'lı Eli yerdeyken göğsüne bastığı pozisyonu seyredelim. Hani ben isteyerek adamın böğrüne basmıyorum, bu sebeple tiyizden bastım hakemcim sen de dikkat ettiysen, basacak adam lönk diye basar değil mi?, ek olarak daha bastım basmadım dönüp hemen özür dileme pozisyonuna girdim vs. vs...Maç 4-2 olsaydı Ramos aynı tiyatro oyununu sergiler miydi orasını bilemiyoruz tabi...İnanılmaz bir oyunculuk sergiledi cumartesi günü Ramos. Kara listededir artık bizim için. Bir oyuncu istediği zaman bu gibi pozisyonlarda rakibini korur. Pozisyon gereği kavramına sığınmalar bu blogda yemez Ramos Efendi...Yallah...