28 Aralık 2008 Pazar

Kılıçdaroğlu Kime Çalışıyor?


Kılıçdaroğlu sesini "Şaban Dişli" ile duyurmaya başladı. Ayağını kaydırdı. Daha sonra DMMF ile devam etti. Onun da ayağını kaydırdı. Şimdi de Melih Gökçek ile devam ediyor. Kılıçdaroğlu Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Mezunu. Maliye Bakanlığı'nda hesap uzmanlığı, Gelirler Genel Müdürlüğü'nde Genel Müdür Yardımcılığı, SSK ve Bağkur Genel Müdürlüğü hizmetleri var. Bulunduğu görevler (özellikle hesap uzmanlığı) iz sürmesini ve yolsuzlukları ortaya çıkarmasını sağlıyor. Elinde kanıt olana kadar da harekete geçmiyor. Çalışmalarını bu süre zarfında gizli yürütüyor. Kanıtlarla konuşuyor. Popüleretesi de temiz toplum isteyenler arasında hızla artıyor. İki genel seçim sonrası yerel seçimlerde hayal kırıklığına uğrayarak gerilemeye başlayan ve yıkılan ANAP iktidarının yaşadıkları AKP'nin önünde ders gibi. Ve yerel yönetimlerde muslukların rahatlıkla açılıp kapatılabilmesi siyasi partiler için oldukça değerli. Tayyip Erdoğan, Dişli'yi ve DMMF'ı sadece milletvekili olarak apoletlendirdi. Bir nevi valilerin merkeze çekilmesi durumu. Şimdi de Ankara için Melih Gökçek için hazırlanan anket sonuçlarını bekliyor. Aday gösterip göstermeyeceği çok önemli. Don Shultz'un şöyle bir sözü var. "Senin ne söylediğin önemli değil, insanların neyi algıladığı önemli". Siyaset de bir nevi algıların yönetilmesi değil mi? Sokak ne diyor önemli olan o. %47 ve %47'nin üzerinde konulacak "gidecek yeri olmayanlar" olaya nasıl bakıyor. Kılıçdaroğlu vurduğu yerden ses getiriyor, sokaktaki vatandaşımız "Tayyip Erdoğan yolsuzluk yapanları parti yönetim kurulandan atıyor" diyor. Kılıçdaroğlu vuruyor, sokaktaki "ama Tayyip Erdoğan onları sahiplenmiyor ve yolsuzluk yapanlara yol veriyor"diyor. Tam bir lider karizması etrafında dönen çenber. Kılıçdaroğlu'nun vurduğu yerden ses getiriyor demiştik. Bu ses AKP'nin sesi oluyor. Bu sesin CHP'nin sesi olabilmesi için Deniz Baykal'ın ve etrafındakilerin Kılıçdaroğlu'nu "bu yıpranmışlığa rağmen" desteklemeleri lazım. Var mı öyle bir destek? Yok...Yani daha açık bir ifadeyle Kılıçdaroğlu'nun şu an CHP'ye kattığı bir şey yok. Parti yönetiminin basiretsizliğinden dolayı. Birileri cephede savaşıyor ama topçu atışı ortada yok. Ve bu cephe savaşı kazanılıyor gibi görünse de kaybediliyor. Tayyip ayyuka çıkanları temizliyor ve aynı zamanda "yolsuzluğa karışanı biz de tutmayız" mesajı veriyor. Bu şuna benziyor bir nevi. 2007 seçimlerinde "laiklik, laiklik" diye bağırdıkça sokağın böyle bir derdi olmadığı ayan beyan ortaya çıktı. De...Gene de de söylediğinin %90'ı bu olmasın. Bunu Nişantaşı ve Caddebostan'da de ama Bağcılar'da deme diyelim. Sonuç olarak diyeceğim Kılıçdaroğlu AKP'ye çalışıyor ve kimse bunun farkında değil. Aynı 2007 seçimlerinde aslında AKP'ye çalışan Kanaltürk gibi. Ama burada Kılıçdaroğlu'nun suçu var mı derseniz? En masumu o deriz.