16 Mayıs 2009 Cumartesi

Biz Karşıyakalıyız


Tabi ki gönlümüz Karşıyaka'dan yana. Bunun sebebi de İzmir'den bir takım olsun, ligin güzelliğine güzellik katsın değil. 4-5 sene önce İzmir'in 3 kulübünün göğüs sponsoru çalıştığım firma olmuştu. 3 markayı paylaştırmıştık. Sözleşmeyi imzalamak için bastık İzmir'e gittik. Yanlış hatırlamıyorsam bir tenis kulübünde imzalar atıldı. Kulüpten ayrılırken bizi alma sırası Karşıyaka yöneticilerindeydi. Havaalanından imzanın atılacağı kulübe kadar bize Altay eşlik etmişti. Araç KSK plakalıydı. Göztepe Spor Kulübü'nün müzesine götürdü bizi. Abi dedi siz girin ben dışarıda kalayım arabanın başına bir şey gelmesin. Yahu ne olacak deyince "ben o müzeye girmem" dedi. "İyi"dedim. Sonra, çıktık Karşıyaka'ya doğru. Bir köprüyü geçtik aracı sağa çekti. "Kutsal topraklara hoşgeldiniz" dedi. "Hacı mı olduk lan yoksa" oldum. Meğer köprünün ötesi Karşıyaka semtinin girişiymiş. Yeşil'in İslamını Kırmızının Türklüğünü anlattı. Karpuz rengi değil yani dedi. Suyun Ötesinden gelenlerin çok olduğu bir semttir Karşıyaka. Suyun Ötesi deyince durur bizim gibiler. Çünkü bilirler ki mübadele zamanı neresi derlerse oraya gideceklerdir. İzmir olur, Edirne olur, Samsun olur, Aydın olur...Her yer vatandır. Bu sebeple memleketçilik biraz hikayedir. Ulan senin dedene suyun ötesinden gelirken oraya değil buraya gideceksin dediklerinde kafa kağıdında İzmir değil Edirne yazacaktı belki onu diyorum. O yüzden bizim gibilere her yer vatandır. E bu yüzden İzmir de memlekettir bize. Karşıyaka isyanın adıdır. 1910'larda İzmir'de kurulan ilk kulübümüzdür. Gayrimüslim takımlarına karşı kurulmuştur. Vesile olunmuş diyelim. Yeşil ve kırmızının anlamı da o zamanlardan kalmadır. E o zaman siz Karşıyalıyısanız, biz de Karşıyakalıyız ulan.