29 Eylül 2008 Pazartesi

Akıl akıl gel takıl


İBB-Beşiktaş maçı bir gerçeği bir kez daha ortaya koymuştur. Neyin ne olduğunu bilmeden maç heyecanı ile maç sonunda yapılan yorumlara fazla itibar etmeyeceksiniz. Bu yapılan yorumlar daha sonra sessizliğe sürükleniyor. Kısa bir sessizlik ve daha sonra konuyu değiştirip geçmişle ilintilendirme. Oyun kurallarını bilmiyo, oyun kurallarını bilmiyo. (çocukların karşısındaki ile dalga geçme melodisi ile söylenmesi tavsiye edilir) Oyun kurallarını biliyorsan pozisyonu görmedin. Kuralı bilmiyorsan neden konuşuyorsun? Bülent Yıldırım'a bravo. Cantalejo'dan sonra iyi geldi diyebiliriz. Çıkmış diyorlar ki İBB neden maçı İnönü'de oynamıyor? Para kümede kalmanı sağlamıyor. Bu maç İnönü'de olsaydı Bülent Yıldırım o düdükleri çalarken biraz daha düşünürdü gibime geliyor. Gelmese bile bu kararların verilmesinde maçın 1900 küsur kişiye ve Olimpiyat Stadı'nda oynanmasının etkisi var. Kendi saha avantajını kendi seyircisi olmadan -aynı zamanda cezalı olmadan- kullanmayı başaran yegane takım. Az da olsa rakip takım seyircisi olmasına rağmen. İstanbul Büyükşehir Belediye. İnönü'de oynasınmış. Peki...

Hiç yorum yok: