22 Eylül 2008 Pazartesi

Mangal ve külleri...


Bugün Eto'o en sevdiğim film "Philadelphia " diyor, Çarşı ise "hepimiz Etoo'o'yuz". Patrick Ewing kendisine atılan muzlardan sakatlanmamayı başararak basketbol hayatını tamamladı. Buradan hangi örnekleri versek de yazımızı renklendirebilesek diye bir amacımız yok. O renklendirme çalışmaları bizim insanlığımızı çalarak bizi 10 metre ofsayta düşürmüş durumda. Telefon kulübesinde çalım yemeyi tercih ederdim. Ya da Baki Mercimek'ten beşlik. Siyah, beyaz ve sarının anlamına bu açıdan hiç yaklaşmayacağım. Anlam yüklemeye çalışanı da tanımayacağım. John Barnes mi desem Sol Campbell'mi? Hırvatistan'a 3 gol atan Walcott'mu? Ince'mi yoksa Heskey'mi? Rio ve Les Ferdinandlar mı? Des Walker mı yoksa...Örnekleri siz çoğaltın ben yazayım. Hepsinin milli formayı terletmişliği var. Dahaları var. Lafı nereye mi getireceğim? Paul Ince PL'de oynayan PL tarihinin ilk siyahi manageri. Mangal ve külleri. Atarken, tutarken. Bırakmazken. Yöneten ve yönetilen.

3 yorum:

aşkın dedi ki...

Hocam Tigana da var.Ama Premierde top oynayıp da olan dersen Ince.

neretva dedi ki...

Doğrusun düzeltiyorum. Ekleme yapmayı unutmuşum. Hatta çok gariptir ki o yıllar Fulham'a 5 dakika mesafedeydim. Gereğini yapıyorum şimdi..Uyarın için teşekkür ederim.

neretva dedi ki...

Fulham'ın başında o yıllar El Fayed olmasaydı Tigana o takımın başında olur muydu orası da meçhul tabi. Bilemezsin.