Oyunculuk ve manager asistanı olarak neredeyse 20 seneden beri bir kulüpte olan birinin bana müsaade demesi gerçekten zor olsa gerek. Steve Clarke'nin istifasını kabul etmedi Chelsea. Scolari "üzgünüm ama Steve'nin durumunu da anlayabiliyorum, herkesin hayatta projeleri vardır. Onun için mutluyum çünkü onu insan olarak seviyorum. Yolu açık olsun" demiş. Anladığımız ikna süreci başarılı olamayacak. Sorun galiba biraz şu. Steve'ye first team coach olarak Chelsea güvenemiyor. Steve'de buna içerliyor. Bu yüzden de takımın başına Scolari'yi getiriyor. Steve kağıt üzerinde West Ham'a first tema coach olarak gitmiyor ki. Çömez Zola'nın yardımcısı olarak gidiyor. Ama kağıt üzerinde. Yoksa o takımın managerinin Steve Clarke olacağını herkes biliyor. Başarısızlık halinde Steve Clarke'nin takımın manageri olması kuvvetle muhtemel. Peki bu Chelsea'de mümkün mü? Değil. Gullit zamanı daha yemek pişiyordu. Mourinho zamanı böyle bir çıkış komik olacaktı ki Steve özellikle Mourinho ile çalışmanın nimetlerinden faydalanmasını bildi. Avram Grant zaten nöbetçi hoca idi. Bekledi hem de iyi bir fırsatı bekledi. O fırsat Chelsea'den gelmedi. B planının iyi teklifini bekledi ve kabul etti. Kötünün iyisini. Steve'nin Chelsea'de gösterdiği sabır West Ham'a asistan olarak gitmesinde oldukça önemli. Ama bu şartlarda. West Ham ileride Clarke'nin hayallerini gerçekleştirebileceği bir kulüp. Ama Chelsea değil. Bu görüldü. Chelsea'nin Steve Clarke'yi bırakmak istememesinin sebebi de takımın başında Scolari'nin olması. Sizin bir yardımcınız var ve bu adam 20 yıldır bu kulüpte. Malzemecinin çocuğunun okul notlarını bile biliyor. Chelsea kültürünü biliyor. Ve İskoç. Yani takımdaki Britanyalılarla Scolari arasındaki köprü. Oyuncular tarafından seviliyor. Chelsea böyle bir adamı neden bıraksın?
Hayallerimi bırak, umutlar senin olsun.
Döneceksin sanarak, yaşanmaz biliyorsun.
İlk West Ham-Chelsea maçını bekliyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder