Belarus maçının önemi ve Estonya maçının kolay geçeceği düşünülerek Aydın, Ceyhun, Serdar ve Caner Minsk'e gönderildi. Fatih Terim'in işi artık çok daha kolay. Zaten kolaydı daha bir kolay oldu. Estonya maçı için 19 futbolcumuz var. Bırakalım ilk 11'i ilk 18 için bile sorun yok. 2 tane yedek kaleci almayacaksak ilk 18'e tabi. Estonya maçı bizim için çok kolay bir maç gibi görünebilir. Öyledir de. Bu durumda defansımızın göbeğinde yedek stoperimiz Hakan Balta kaldı. Biz 3 defans oynasak da yeneriz, Hakan'ı ihtiyaç olursa o bölgeye kaydırarak da yeneriz...Yeneriz. Ama şu Almanya maçı bize biraz kötü örnek oldu galiba. Ondan stoper yaparız, bundan Cafu yaparız durumları. Küllerimizden doğduk yine doğarız halleri. Ona saygımız var. Ama milli takımın bir turnuva maçı haricinde -rakip San Marino olsa dahi- bu kadar alternatifsiz kalması doğru birşey midir? Yendik o zaman haklıyız? demek "kazanan her zaman haklıdır" o zaman biz de susalım demek midir? Ya da nedir? Bizim buradan bazı noktaları bilemememiz gayet normal. Benim demek istediğim U21 ve Bosna-Estonya haftasının kadro yapısı olarak iyi okunamaması. Yoksa Estonya'yı yenemiyorsak biz zaten bu işi bırakalım. Ama Türk Milli Takımı'nı defansın göbeğinde bu kadar alternatifsiz bırakmak koskoca TSL'ye sizden ekmek çıkmaz, kusura bakmayın demek gibi. Bizce çıkardı...Çıkmasa dahi Hakan Balta'dan o bölgede daha çok iş yapacak bir TSL adamı mutlaka vardır. Fatih Terim'e göre yoksa herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekir. Ali Turan'ların, Yasin'lerin, Can Arat'ların vs vs...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder