2 Ekim 2008 Perşembe

Blog yazarı...Peh...


Geçen gün CNNTURK Washington muhabiri Ahu Özyurt'u dinliyorum ABD başkanlık seçimleri ile ilgili. Obama'nın bilmem nerede yaptığı konuşmayı takip edenleri anlatmakta. İşte efendim şu köşe yazarları, bu muhabirler falan filan. Sözlerini tamamlarken de şunu dedi. 100'lerce blog yazarı. 100'lerce blog yazarı Obama'nın bilmem neredeki konuşması için orada. Hem blog yazıyor hem de muhabirlik yapıyor gibi bir durum. "Google yazarı değil" diyelim kısaca. Bizim en fazla yapabileceğimiz maça giderek gittiğimiz maçı yazmak bu "muhabir blogçu" anlayışı içerisinde...Ya da TRT'nin "gezelim görelim" programı kıvamında atmosferi sizlerle paylaşmak. Ama hiç olmadı kendi kendimin editörüyüm. Tepemde illa bugün Fener ya da Galatasaray yazacaksın diyen birileri yok. Galatasaraylı Esat Yılmaer gibi Fener kazansa da gazete daha fazla satsa diyen biri de başımda değil:))İstediğimi yazıyorum. İstediğimi yazmanın dışında, istediğim zaman yazıyorum. Hergün ya da iki günde bir yazmak durumunda da değilim. Hepsinden de öte rating korkun yok. Sen okunmuyorsun o yüzden senin iş hakkını feshedeceğiz demiyor kimse. Ya da sen rating için yazı yazmıyorsun. Oranı buranı açmana da gerek yok. Geçen gün bunları düşündüm. Dedim ki kendi kendime..."Google yazarıyım" ama hiç olmadı özgürüm. Hem google yazarı hem de esir değilim.

Hiç yorum yok: