14 Ekim 2008 Salı

Çok üzgünüm


U21'ler Belarus'a 2-0 yenildi. Avrupa şampiyonası ve Olimpiyatlar da böylece ellerimizden kaydı gitti. Takviyeli milli takım mağlup takviyesiz galip. Maçı 2. yarısından itibaren sessiz olarak takip ettim. Ve şu fotoğrafı çektim. Cuma günü oynayan arkadaşlarımız yü rü dü. Resmen kaldıramadık iki Belarus maçını. 75. dakikada bulduğumuz pozisyon konrataktı. Galip gelecek pozisyonları bulduk bulmasına ama kolayca harcadık. İki takım var. Biri çok daha yetenekli ama fizik olarak ilk maçtan haşamat olmuş. Diğeri ise hızlı oynamaya çalışan ve fizik olarak diğeriyle kıyaslandığında oldukça kuvvetli. Bu takımlar halısahada. Yetenekli olan takım kaleci dahil 6 kişi diğer takım ise kaleci dahil 8 kişi. Topu aldığın gibi karşında birini görüyorsun. Amip gibiler. Heryerden çıkıyorlar. Bozuyorlar. Sinir katsayını artırıyorlar. İstediklerini yapamadıkça çıldırıyorsun. Bulduğun pozisyonları da harcadıkça umutların tükeniyor. Ve soyunma odasına çıldırmış bir halde gidiyorsun. Cebinde kalmamış umutlarınla. Şu takımın Avrupa Şampiyonası'nda dışarıda kalması çok acı. Ardalı U21'ler şampiyonada iyi işler yapabilirdi. Eren Güngör 85'de sanki karşısındaki adam Messi'ymiş gibi boynuna dolanarak kendini attırdı. Ayakları yerden kalmaz gibiydi. O adam 5 kere kaleciyle karşı karşıya kalsa birini atardı eminim. Ama Eren'in aradaki 50 cm için bu kadar çaresizce rakibin boynuna atlaması yaşadığımız çaresizliğin bir göstergesiydi. A Milli Takıma 4 oyuncu veren U21'lerimizin durumu buydu. Arda Turan, Aydın Karabulut, Aydın Yılmaz, Eren Güngör, Ferhat Öztorun, Ceyhun Gülselam, Sercan Yıldırım, Mustafa Pektemek, Özer Hurmacı, Caner, Serdar Kurtuluş vs vs.....Avrupa Şampiyonası'nda yoklar.

Hiç yorum yok: