12 Eylül 2008 Cuma

Futbol...


Futbol bazen herşeyi unutmaktır. Interneti, TV'yi, yazı yazmayı, google yazarlığını unutmaktır. Masa başından kalkmaktır. Maça giderek maç yazmaktır. Sosisli yemektir. Dünyayı bir kenara koymaktır. Bir balıkçının oltasına vuran balıktan aldığı zevki sol ayağının içiyle 20 metre top attığında arkasından izleyerek almaktır. Futbol oynayamadığın için yanmaktır. Mücadele etmektir. Pes etmemektir. Kar yağarken halı sahada özellikle maç alıp fotoğraf çektirmektir. Oynamayanı kınamaktır. Polise derdini anlatıp rakip takımın yabancı taraftarı ile atkı değiştirmektir. O atkının akıbetini düşünmektir. Başka takımı tutsan da Kayseri seyircisinin Atletico Madrid maçında yaptığı gibi yapmayıp büyük takımı seyretmeye gitmektir. Hatta iyi takımı seyretmektir. Isınırken Heskey'i, Zlatan'ı seyretmektir. Boksic'i, Vieri'yi, Zanetti'yi, Fabiano'yu, Kaka'yı, Pirlo'yu, Gerard'ı seyretmektir. Kalanları anmaktır. Nihat'ın idmanlarını seyredip idmandan sonra 30 metreden 100 şut atarken "ha şimdi atacak bir tarafları" diye düşünmektir. Tabi bana göre böyledir. Az bilmek, çok bilmek önemli değildir. Futbolu sevmek yeterlidir...Ama bazen...

2 yorum:

ozdal aydemir dedi ki...

geldik.. okuduk.. beğendik.. tebrik ettik.. maç bitti.. gidiyoruz..

neretva dedi ki...

Teşekkür ediyoruz biz de. Her zaman bekliyoruz.