28 Ağustos 2008 Perşembe

Ramazan, Yerel Medya ve Medya Okuryazarlığı


Yerel Medyamızın en yüksek reklam gelirlerine ulaştığı aylardandır Ramazan. Büyük reklam verenlerimiz bu ay mutlaka yereli medya planına alır. 11 ay boyunca yereli medya planına dahil etmese bile Ramazanın yeri ayrıdır. 12 ayın içindeki altın yıldızlı PT’dir ramazan yerel için. Bu ay yerel mecralar daha fazla tüketilir. İnsanlarımız kendi bölgelerinin müftüsünü, ilahiyat fakültesi öğretim görevlisini daha bir içten dinler, takip eder. Kayseri’den Süper Fm’e belki ulaşması zordur ama Kolaj Fm’e Kayseri Fm’e ulaşır. Bir şekilde ulaşır. Yerelin gücünün bu ülkede artmasının ve tüketilmesinin gerekliliğini çok başka bir boyutu taşıyacağım. Kanalın müşterisi yerele olumlu ya da olumsuz eleştirisini hemen hissettirir. Aynı caddede yürür, aynı yerde alışveriş yapar, hanımlar tanışır… Bilirler birbirlerini. İzleyici istediği kanalı daha kolay oluşturur. O artık medya okuryazarıdır. İstanbul’da olmayandan. Ya da İstanbul’da olsa bile gücünü ve sesini yetiştiremeyenden. Kamu vicdanıdır dinlenen orada rating raporları değil. O vicdanı dinlenmezse sonu olur. İstanbul’da bu vicdanı dinlerse ne olur? Tamam şöyle ifade edeyim. Kamu vicdanının ne derece dinlenip ne derece dinlenmeyeceğine karar verecek olanlar onlardır. İstanbul’dakiler yani. Menüyü yerseniz yanına tatlı ya da meyve isteyemezsiniz. Mutfakta vardır ama vermezler. Kayseri’deki müşteri o tatlıyı istediği zaman o tatlı gelir. Geç de gelebilir ama gelir. Hem de onu kaymaklı getiren kazanır. Anadolu’daki yerel mecra sahipleri. Haddimiz değil ama… Siz ne olur hep yerel kalın. Reklam gelirinizi daha da yerelleşmek adına, kamu vicdanını dinleyerek harcayın. Dinlemeyin “halk bunu istiyor arkadaşım buyur işte ratingler burada, ben ne yapayım” zırvalarını. Kandırmayın şu insanları rating demek harika programdır demekle. Sen halkı sok bakalım mutfağa halk onu mu istiyor bunu mu istiyor?

Hiç yorum yok: